Kapat

En İyi Zeytinyağı Markası Hangisidir ?


En İyi Zeytinyağı Markası Hangisidir ?

Ödüllü zeytinyağı markaları hangileridir ? En düşük asitli zeytinyağı hangisidir ? Bu ve buna benzer sorular sizin de aklınıza gelmiştir. Ülkemizde üretilen iyi zeytinyağı hangisidir sorusuna cevap arayan her tüketicinin ortak sorusudur bunlar.Hepimiz hayatta tek şey için ter döküyoruz ; sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmek için. Peki bu isteğimizi gerçekleştirmek çok zor mu ? Elbette değil, yeterli seçimlerimiz doğru olsun. Bu bağlamda doğru ve sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı beslenme konusunda zeytinyağının etkisini inceleyeceğiz.Sağlıklı yaşam konusunda mottomuz bu olsun "Sızma Zeytinyağı Al" çünkü düşük asitli sızma zeytinyağının insan sağlığına sayılamayacak kadar katkısı vardır. Peki sızma ne demek ? Bir çok kişi sızma kelimesini duyunca "yağın sızması" anlamında bir yorumda bulunuyor ancak buradaki sızmadan kasıt tamamen başka bir şeydir. Kelimenin ihtiva ettiği anlam yağın içindeki oleik asit cinsinden asit aralığını ifade eder. Bilindiği gibi zeytinyağının içinde birçok yağ asidi bulunur. Bu yağ asitlerinin içinde oleik asit, yağın sınıflandırmasında referans alınan bir değerdir.100 Gram zeytinyağında 0-0.8 gram yağ asidi bulunduğunda "sızma zeytinyağı";0.8-2.0 gram aralığında asit bulunduğunda "natürel birinci zeytinyağı" denmektedir. Bu iki sınıf,tüketilebilir zeytinyağını ifade eder. Daha yüksek asitli olanlar tüketime uygun olmadığından, farklı alanlarda kullanılır. Sabun yapımı, rafine edilerek tüketilebilir hale getirilmesi ( riviera zeytinyağı) gibi alanlarda kullanılan yüksek asitli zeytinyağı insan sağlığı için çok faydası yoktur.

Zeytinyağının Sağlığımıza Olan Etkileri 

Her canlı seneler için yaşlanma sürecine girer. Hücreler eski canlılığını kaybetmeye yüz tutar. Bu tabiatın bir kanunudur aslında. Ancak beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki olduğu bilimsel olarak ispatlanmış durumda. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken açığa çıkan ve hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar yaşlanma sürecini hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler (A,D,K, E vitaminleri ve fenolik bileşikler) ise oksidanların olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltırlar. Zeytinyağı meyveden elde edilen tek sıvı yağ olduğundan besleyiciliğinin yanında, güçlü bir antioksidan ve vitamin kaynağıdır. Bir tohumdan değil; doğrudan meyveden elde edilmesi bazik beslenme kültürünün en önemli yağı olmasını sağlar. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren zeytinyağı, hücreleri yeniler; doku ve organların yaşlanmasını geciktirir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan sorunlar iskelet sisteminde de kendini gösterebilir. Zeytinyağı, kireçlenmeye karşı insanı güçlü kılan minerallerin vücuttaki etkisini arttıran önemli bir role sahiptir. Ayrıca Osteoporoz (kemik erimesi) ve anemide (kansızlık) tedavi destekleyicidir. Yapılan deneylerle zeytinyağıyla beslenen farelerin, ayçiçeği ya da mısır yağı alanlara göre uzun yaşadığı kanıtlanmıştır. Ortalama yaşam süresinin dünyada en uzun olduğu Girit’te beslenme düzeninin en önemli temellerinden biri zeytinyağıdır. Zeytinyağının dokuların yaşlanmasını önlemekte ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları da dahil olmak üzere beden üzerindeki yıpratıcı etkisini azalttığı yönünde bulgular vardır.

Zeytinyağı Kalp Damar Hastalıklarını Önler

Seneler içinde çoğu insanda damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği gibi şikayetler oluşmakta. Bunlar bir günde ortaya çıkan semptomlar değil aslında. Uzun seneler boyunca beslenme ve stres faktörüne bağlı olarak gelişen olaylar.Zeytinyağı, içerdiği selenyum ve E vitamini ile özellikle kalp-damar rahatsızlıkları konusunda koruyucudur. Damar sertliği ve kalp krizi risklerine karşı en etkili ilaçlardan biridir. Mono-doymamış yağların en büyük kaynağı zeytinyağıdır ve özellikle de koroner kalp hastalıklarına karşı çok daha koruyucu olduğu ispatlanmıştır. Zeytinyağı kırmızı kan hücrelerini koruyan DHPEA-EDA anti-oksidanı içerir aynı zamanda.

Yüksek Kan Basıncı (Hipertansiyon) Yüksek tansiyon, kalbe, beyne, gözlere ve böbreklere zararlı etki yapar. Yaşlanma belirtilerini arttırır.Düzenli natürel sızma zeytinyağı kullanımı bu belirtilerin gelişimini yavaşlatır. Yapılan bir çalışmada hastaların beslenme alışkanlığı değiştirilmeden, sadece kullandıkları yağlar yerine natürel sızma zeytinyağı konulduğunda; yüksek tansiyonun 2 derece daha düştüğü görülmüştür.

Zeytinyağı kanser hastalığının oluşumunu engeller

Hem geçmişte hem de bugün insanlığın hala korkulu rüyası olan; kanser. Maalesef tedavisi çok güç ve en ölümcül hastalıklardan birisi kanserdir. Ölümcül olmasının kökünde sinsice ortaya çıkması yatıyor aslında. Baştan herhangi bir işaret ve ya semptom olmuyor, hastalık belli bir evreye gelince işaretler meydana çıkmaya başlıyor.Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2030 yılında dünyada 13,1 milyon kişinin kanserden öleceği varsayılmaktadır. Ana sebep olarak da sağlıksız gıdalarla beslenme gösterilmektedir. Erkeklerde akciğer, mide, karaciğer, kalın bağırsak, yemek borusu, prostat kanserleri; kadınlarda ise meme, akciğer, mide, karaciğer, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri en çok görülen türlerdir. Natürel sızma zeytinyağının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Natürel sızma zeytinyağı kullanımı menopoz öncesi ve sonrasında meme kanseri riskini azaltır; mide, kalın bağırsak ve prostat kanserlerinin olasılığını düşürür. Yapılan bir çalışmada taze sıkılmış zeytinyağının yüksek oleuropein içeriği ile mide kanserini tedavi edebileceği gösterilmiştir. Natürel sızma zeytinyağının içindeki fenolik bileşiklerden özellikle oleuropein, güçlü antioksidanların düşük konsantrasyonlarda bile kanserli hücrelerin üremesini engellediği gösterilmiştir.

Kolesterol ve Zeytinyağı 

Kolesterol insan organizmasının temel yapı taşlarından biridir ve beden için çok gereklidir. Örneğin anne sütü %90’dan fazla kolesterol içermektedir. Ancak yanlış hazırlanmış gıdalardaki bozulmuş, okside olmuş “kötü” kolesterol çeşitli hastalıklara yol açar. Natürel sızma zeytinyağı iyi kolesterolü (HDL) yükseltirken, kötü (LDL) kolesterolü ve toplam (total) kolesterol seviyelerini düzenler. Zeytinyağındaki sitesterol, okside (kötü) kolesterolün bağırsaktan emilimini engeller .

 

Sindirim Sistemi ve Zeytinyağı

Sindirim konusu ağızdan bağlayıp ince bağırsağa kadar uzanan bir süreçtir. Zeytinyağı ağız kokusunu engeller. Mide girişinde ve tabanındaki sfinkterlerin gücünü etkilemediğinden yiyeceklerin yemek borusuna geri kaçışını (reflü) azaltır. Mide bağırsak sistemindeki hareketliliği ideal hıza getirerek, yiyeceklerin ince bağırsağa geçiş hızını düşürür. Bu dolgunluk ve tokluk hissi verir.Böylece beslenme bozukluğuna bağlı diyabet (şeker) hastalığının kontrolünü kolaylaştırır. Karaciğerde safra tuzlarının sentezlenmesini uyarır, kolesterol atılımını arttırır. Kabızlığı engeller. Kolay sindirilir ve yüksek oranda emilir.

 

Hamilelik Döneminde Zeytinyağı Tüketmek

Kadınların beslenmesine en çok dikkat etmesi gereken dönemlerden birisi hamilelik evresidir. Hamilelik döneminde natürel sızma zeytinyağı kullanan annelerin bebeklerinin; boy, kilo, refleksler yönünden balık yağı kullanan annelerin bebeklerinden daha gelişmiş olduğu gözlemlenmiştir. Balık yağı kullanan annelerin plasentalarının, natürel sızma zeytinyağı kullanan annelerinkinden daha kalın duvarlı olabildiği tespit edilmiştir. Bunun sebebi olarak balık yağındaki omega 3 ve omega 6 oranının olması gerekenden yüksek; natürel sızma zeytinyağındaki oranın ise anne sütüne çok yakın olduğu belirtilmiştir. Balık yağı rafine edilmeden kullanılamaz. Buna karşın zeytinyağı doğal bir gıdadır.

 

Zeytinyağının çocuk gelişimine olan etkileri nelerdir ?

Biricik yavrularımız. Hangi anne baba çocuğunun sağlıklı bir şekilde büyümesini istemez ki... İşte bu yüzden ek gıdaya geçtikten sonra bebeklikten çoccukluğa uzanan evrede sızma zeytinyağı güçlü bir destek unsurudur.Emzirme döneminde E vitamini memede birikerek çocuğa geçer. E vitamini prematüre bebeklerde böbrek ve pankreas yetmezliği tedavisini destekler. Natürel sızma zeytinyağı zengin bir E vitamini kaynağıdır. Ayrıca anne sütüne en yakın Omega 3 ve Omega 6 miktar ve dengesi natürel sızma zeytinyağındadır. Bebeklerin ve büyüme çağındaki çocukların kemiklerinde mineral depolanmasını kolaylaştırır, minerallerin (kalsiyum, demir, magnezyum vb.) mide ve bağırsaktan emilimini arttırır;büyüme ve gelişmelerine muazzam fayda sağlar.

 

Obezite'nin Zeytinyağı ile İlişkisi

Bir dönem özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde yoğun derecede görülen öbezite yani aşırı kilolu olma durumu maalesef artık tüm dünyayı tehdit eden bir hastalık. Hastalık olarak görülmesinin nedeni, tedavi edilmezse en az kanser kadar ölümcül olmasından kaynaklanıyor.İnsülin, kanda bulunan glikozun(şeker), glusidlerin(kan şekeri endeksi) sindirilmesinden sonra ihtiyacı olan hücrelere girmesine ve glikojen halinde karaciğerde ve kaslarda depolanmasına olanak sağlar. Ancak insülinin etkisiyle, fazla glikoz yağa dönüşür. Oleik asit ise kandaki şekeri düşürür, böylece fazla insülini azaltarak, insüline karşı hassasiyeti düzene sokar. Pek çok çalışma, oleik asit içerdiği için zeytinyağının sağlıklı kilo verme konusunda olumlu etkisi olduğunu ispatlamıştır. Ayrıca zeytinyağı obezite hastalarının da metabolizma dengesinin sağlanmasında önemli bir etkendir. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Frank Sacks: “Zeytinyağı açısından zengin bir diyet,aşırı şişmanlığı kontrol altına almada ve tedavi etmede, düşük yağlı bir diyetten daha etkilidir. Ayrıca daha uzun süreli kilo kaybına neden olur ve kiloyu korumak daha kolaydır” demiştir. Wageningen Üniversitesi’nden Profesör Kim Knoops tarafından yürütülen çalışmada, obez deneklerin Akdeniz tipi beslenme sayesinde önemli ölçüde kilo verdikleri, tansiyonlarının normale döndüğü, şeker, kolesterol ve trigliserit oranlarının düzeldiği açıkça gözlemlenmiştir.

 

AIDS ve Zeytinyağı

Granada Üniversitesi Madrid Carlos III Hastanesi’nden Organik Kimya uzmanı Prof. Andres GarciaGranados başkanlığındaki bir grup araştırmacı, yaptıkları çalışmada, zeytinin etrafındaki mum tabakasında bulunan bir madde olan maslinik asitin, HIV virüslerinin bulundukları hücreden başka bir hücreye geçişlerini durdurduğunu ortaya çıkardı. Zeytinyağı da içeriğindeki maslinik asit ile, AIDS hastalığının nedeni olan HIV virüsüne karşı savaş açarak enfeksiyonun tüm vücuda yayılmasını engellemektedir. Granada’daki bilim adamları, zeytinyağı kullanımının, HIV’in yayılmasını %80 seviyesinde azalttığını gösterdi.Görüldüğü gibi sızma zeytinyağının çok alanda insan sağlığına katkıları bulunur. O yüzden zeytinyağı alırken onun sızma olup olmadığını da göz önünde bulundurmamız gerekir.

 

Sizler de çok daha sağlıklı ve huzurlu bir hayatı hedefliyorsanız öncelikle beslenmenin ne kadar önemli olduğunun farkına varın ve sofranızın bir köşesinden soğuk sıkım zeytinyağını eksik etmeyin.

 


Olivkoy Zeytinyağı © 2024 | Bu site RGS Yazılım® E-ticaret Yazılımı ile hazırlanmıştır